11 Mart 2010 Perşembe

ÖTEKİ ÇOCUKLAR

Çocuklar deyince, ben onlar hakkındaki güzellikleri elimde olmadan gülümseyerek düşünüyorum. Bazıları şefkatli ve bakımlı ellerde, inanılmaz güzelliktedirler. Cici ve şık elbiseler içinde, tertemiz, kendilerine ait bol oyuncaklı, çok konforlu odalarında, karınları hep tok, beslenmeleri ve uykuları programlı çocuklar. Uyurken masalları okunan, üzerlerine titreyen ailelerine sırtını dayamış çocuklar. Güvenceler içinde, rahat, huzurlu, sıcacık ortamlarda büyüyen çocuklar. Ben onlardan yana zaten rahatım, hep böyle güzelliklerde olsun çocuklar…
Maddi durumu yetersiz olsa da çocuklarından sevgiyi hiç eksik etmemiş, onlara kol kanat germiş, dişini tırnağına takıp alabildiğine sahiplenmiş ailelerin çocukları.
Sizleri duyar gibi oluyorum; haklısınız, sağımız solumuz nice üzücü çocuk haberleriyle doluyken…
“Dünyadaki her çocuğun bütün bunları yaşamaya hakları varken, hiçbir hakka sahip olamayan çocuklar” !
Eveeet, diyelim ki çocuklara yukarıda saydıklarımın içinden birini çıkardık; diyelim ki bu çıkarttığımız “SEVGİ” olsun, diğerleri kalsın. Bütün o konfor, rahatlık vs. kalsın; peki, elde ne kalır? Koskoca bir SIFIR… Evet sıfır! İlla da sevgi ve şefkat; çok ama çok önemli. Ana, baba, yuva dirliği olsun yeter ki. Zorunlu ayrılıklarda bile çocuğun başını dayayacağı bir omuz olsun. Nice zenginliklerde ki mutsuz çocukları biliriz hepimiz, parasızlığın ise darmadağın ettiği yuvaları da biliriz; sonuçta üzülen hep çocuklardır. Peki diğer durumları yaşayan çocukları hiç düşünmemek elde mi? Bu mümkün mü?

SAVAŞ gören çocuklar. SAVAŞAN çocuklar. YARALI çocuklar. HASTA çocuklar. AÇ çocuklar. SAKAT çocuklar. Yaşının çok üzerinde ki işlerde ÇALIŞAN çocuklar. SATILAN çocuklar. FAHİŞE çocuklar. TRAVESTİ çocuklar. ENSEST İLİŞKİLERE zorlanan çocuklar. Çetelere, mafyaya MAŞA olmuş çocuklar. KAN DAVASI, TÖRE KURBANI çocuklar. Ailesinin eline silah tutuşturup KATİL ettiği masum çocuklar. Organ nakilleri için KAÇIRILAN, KANDIRILAN çocuklar. Gösterilerde, SLOGAN atan, TAŞ atan çocuklar. Doğar doğmaz, sokağa, cami avlusuna, çöplüğe ATILAN çocuklar. Yetiştirme yurtlarına, yuvalara TERKEDİLEN çocuklar. UYUŞTURUCU BATAĞINDA ki çocuklar. AFETZEDE çocuklar. Ağıllara KAPATILMIŞ, ZİNCİRLENMİŞ çocuklar. DONARAK ÖLEN AÇ çocuklar. Hapishanelerde, ıslah evlerinde, genelevlerde BÜYÜYEN çocuklar. İŞKENCE GÖREN çocuklar. OKUTULMAYAN çocuklar. EVLENDİRİLEN çocuklar. Kendisi çocukken ÇOCUĞUNU DOĞURAN çocuklar. ŞİDDET gören çocuklar.

Bir ben bilirim bunları sanki ama sevgili okurlar ne önemi var? Bütün bunları ben bilmişim, sizler bilmişsiniz neye yarar? Sonuçta bütün bunları yaşayan ÇOCUKLAR!
Peki, biz bu gün, dün, ondan evvelki günler onlar için ne yaptık?! Biz daha sonra ki günlerde onlar için ne yapacağız? Kendimize bu soruları çok sık sormamız gerekiyor aslında… çok sık.
Çocuklar hep aynı dünyanın çocukları ve her geçen gün daha da kötüye giden hayatları… Hiç olmazsa kendi çocuklarımızı sevgiyle, şefkatle büyütelim, elimizden geldiğince diğer çocuklar içinde bir şeyler yapmaya gayret edelim, ÖTEKİ çocukları da hiç unutmayalım dostlarım. Şöyle bir çevrenize göz attığınız da, dikkat edip kulak kabarttığınız da, kim bilir neler görecek, neler duyacaksınız sevgili okurlar… ÖTEKİ çocuklara dair!